Yerçekimi evrendeki en temel kuvvetlerden biridir. Gezegenleri Güneş çevresinde yörüngede tutan kuvvettir ve nesnelerin yere düşmesine yol açan kuvvettir. Yerçekimi bir gizemdir ve bilim adamları hala iyi mi çalıştığını anlamaya iş yapmaktadır.
Bu makalede, yerçekimi terimini inceleyeceğiz. Yerçekimi yasasını, evrensel yerçekimi sabitini ve yerçekiminin uygulamalarını tartışacağız. Ek olarak yerçekimi ve güneş sistemi, yerçekimi ve kara delikler, yerçekimi ve kainat, yerçekimi ve kuantum mekaniği ve yerçekimi ve fiziğin geleceği mevzularını da tartışacağız.
Bu makalenin, kütle çekim terimini ve evrendeki önemini anlamanıza destek olmasını umuyoruz.
Hususiyet | Tarif |
---|---|
Yer çekimi | Nesneleri birbirine çeken qüç |
Göksel mekaniği | Uzaydaki nesnelerin hareketinin incelenmesi |
Yıldızlararası feza | Yıldızlar arasındaki boşluk |
Yerçekimi dalgaları | Büyük kütleli nesnelerin ivmelenmesiyle oluşan uzay-zaman dalgaları |
Astrofizik | Fizyolojik evrenin incelenmesi |
II. Yerçekimi Yasası
Yer çekimi kanunu, evrendeki her parçacığın öteki her parçacığı, kütlelerinin çarpımıyla doğru orantılı, aralarındaki mesafenin karesiyle ters orantılı bir kuvvetle çektiğini belirtir.
Bu yasa İlk olarak Isaac Newton tarafınca 1687 senesinde şu kitabında ortaya atılmıştır: Tabiat Felsefesinin Matematiksel İlkeleriNewton’un yerçekimi yasası, fiziğin temel yasalarından biridir ve gezegenlerin hareketinden gelgitlere kadar fazlaca muhtelif olguları açıklamak için kullanılır.
Yer çekimi kanunu matematiksel olarak şöyle anlatım edilebilir:
Burada F kütle çekim kuvveti, G kütle çekim sabiti, m1 ve m2 iki cismin kütleleri ve r aralarındaki mesafedir.
Yer çekimi sabiti G, 6.67408 × 10^-11 N m^2 kilo^-2 değerine haiz olan tabiatın temel sabitidir.
Yerçekimi yasası evrensel bir yasadır, kısaca evrendeki bütün nesnelere, boyutlarına ya da kütlelerine bakılmaksızın uygulanır. Bu yasa fazlaca muhtelif deneylerde kontrol edilmiş ve doğrulanmıştır ve hiç bir vakit yanlış olduğu görülmemiştir.
Yerçekimi yasası, fiziğin en mühim ve temel yasalarından biridir ve evreni anlamamızda mühim bir rol oynamıştır.
III. Evrensel Yerçekimi Sabiti
Evrensel kütle çekim sabiti (G), iki nesne arasındaki kütle çekim kuvvetini kütlelerine ve aralarındaki mesafeye bağlayan temel bir fizyolojik sabittir. Boyutsuz bir sabittir, kısaca norm birimi yoktur. G kıymeti ortalama olarak 6,67408 × 10-11 N m2 kg-2’dir.
Evrensel kütle çekim sabiti İlk olarak Isaac Newton tarafınca 1687 tarihindeki Philosophiae Naturalis Principia Mathematica isimli kitabında ortaya atılmıştır. Newton’un evrensel kütle çekim yasası, iki cisim arasındaki kütle çekim kuvvetinin, kütlelerinin çarpımıyla doğru orantılı ve aralarındaki mesafenin karesiyle ters orantılı bulunduğunu belirtir.
Evrensel yerçekimi sabiti fazlaca ufak bir sayıdır, bu da yerçekimi kuvvetinin fazlaca cılız olduğu anlama gelir. Sadece, yerçekimi kuvveti kümülatiftir, kısaca büyük mesafelerde birikir. Bundan dolayı Dünya’nın yerçekimi, Dünya ile tek bir fert arasındaki yerçekimi kuvveti fazlaca ufak olduğu halde bizi yerde tutmaya kafi gelecek kadar güçlüdür.
Evrensel kütle çekim sabiti, gezegenlerin ve uyduların yörüngesel hareketinin, özgür düşüşteki nesnelerin yörüngesinin ve Dünya üstündeki nesnelerin ağırlığının hesaplanması da dahil olmak suretiyle muhtelif hesaplamalarda kullanılır. Ek olarak roketlerin ve öteki feza araçlarının tasarımında da kullanılır.
IV. Yerçekiminin Uygulamaları
Yerçekimi, geniş bir tatbik yelpazesine haiz temel bir tabiat kuvvetidir. Yıldızların ve gezegenlerin oluşumundan, güneş sistemindeki nesnelerin hareketinden ve Dünya’daki gelgitlerden mesuldür. Yerçekimi ek olarak köprüler ve gökdelenler inşa etmek benzer biçimde muhtelif mühendislik uygulamalarında ve manyetik rezonans görüntüleme (MRI) benzer biçimde tıbbi uygulamalarda da kullanılır.
Yer çekiminin günlük hayatta iyi mi kullanıldığına dair birtakım hususi örnekler şunlardır:
- Yer çekimi Dünya’yı Güneş’in yörüngesinde meblağ.
- Yer çekimi Ay’ı Dünya’nın yörüngesinde meblağ.
- Yer çekimi cisimlerin yere düşmesine yol açar.
- Roketlerin uzaya fırlatılmasında yer çekiminden yararlanılır.
- Köprüler ve gökdelenler inşa etmek için yer çekiminden yararlanılır.
- Yerçekimi, manyetik rezonans görüntüleme (MRI) benzer biçimde tıbbi uygulamalarda kullanılır.
Yerçekimi, hayatlarımız üstünde derin bir etkiye haiz olan kuvvetli bir kuvvettir. Evrenin oluşumundan ve güneş sisteminin yapısından mesuldür. Ek olarak muhtelif mühendislik ve tıbbi uygulamalarda kullanılır.
V. Yerçekimi ve Güneş Sistemi
Güneş, Güneş Sistemi’ndeki en büyük nesnedir ve gezegenleri yörüngede tutan şey onun yerçekimidir. Gezegenler ek olarak birbirlerinin yerçekiminden etkilenirler ve bu da onların Güneş’in çevresinde eliptik yollarda yörüngede dönmelerine yol açar. Güneş’in ve gezegenlerin yerçekimi ek olarak Güneş Sistemi’nin dönmesine yol açar.
Güneş’in yerçekimi o denli güçlüdür ki, Dünya Güneş’ten fazlaca daha büyük olduğu halde, Dünya’yı kendi çevresinde yörüngede tutabilir. Dünya’nın yerçekimi, Ay’ı da kendi çevresinde yörüngede tutacak kadar güçlüdür.
Güneş Sistemi’ndeki gezegenlerin yerçekimi Güneş’in yerçekiminden fazlaca daha zayıftır, sadece yeniden de birbirlerinin yörüngelerini etkileyecek kadar güçlüdür. Sözgelişi, Jüpiter’in yerçekimi Güneş Sistemi’ndeki öteki gezegenlerin yörüngelerini etkileyecek kadar güçlüdür.
Güneş’in ve gezegenlerin yerçekimi Güneş Sistemi’nin dönmesine de yol açar. Güneş’in yerçekimi gezegenleri kendisine doğru çeker ve gezegenlerin yerçekimi birbirlerini birbirlerine doğru çeker. Bu Güneş Sistemi’nin Güneş çevresinde dönmesine yol açar.
VI. Yerçekimi ve Kara Delikler
Kara delikler, yerçekiminin o denli kuvvetli olduğu uzay-zaman bölgeleridir ki hiç bir şey, hatta fer bile kaçamaz. Bir star kendi yerçekimi altında çöktüğünde oluşurlar. Kara delikler aşırı yoğun nesnelerdir ve kütleleri fazlaca ufak bir hacimde yoğunlaşmıştır. Bu onları fazlaca kuvvetli yerçekimi nesneleri yapar.
Kara delikler görünmezdir, sadece kütle çekim etkileriyle tespit edilebilirler. Sözgelişi, kara delikler, etraflarında dönen yıldızların, kara delik olmadığında hareket edecekleri şekilden değişik bir halde hareket etmelerine niçin olabilir. Kara delikler ek olarak kütle çekim dalgaları yayma biçimleriyle de tespit edilebilir. Kütle çekim dalgaları, büyük kütleli nesnelerin ivmelenmesiyle oluşan uzay-zamandaki dalgalanmalardır. Kara delikler birbirleriyle çarpıştıklarında ya da öteki nesnelerle birleştiklerinde kütle çekim dalgaları yayarlar.
Kara delikler büyüleyici ve esrarengiz bir olgudur. Hala tam olarak anlaşılamamıştır ve bilim adamları hala özelliklerini ve evrendeki rollerini öğrenmektedir.
VII. Yerçekimi ve Kainat
Yerçekimi, evreni bir arada tutan kuvvettir. Yıldızların, gezegenlerin ve galaksilerin oluşumundan mesuldür. Ek olarak, galaksilerin birbirinden ayrılma hızını belirlediği için evrenin evriminde de rol oynar.
Yerçekiminin gücü bir nesnenin kütlesine bağlıdır. Bir nesne ne kadar büyükse, yerçekimi çekimi o denli güçlüdür. Bundan dolayı gezegenler yıldızların çevresinde rotatif ve nesneler yere düşer.
Yerçekimi hem de uzun menzilli bir kuvvettir. Oldukca uzak mesafelerde, hatta bütün evrende bile tesir edebilir. Bundan dolayı Samanyolu galaksisinin yerçekimi bütün yıldızlarını bir arada meblağ.
Yerçekimi tabiatın temel bir kuvvetidir. Elektromanyetizma, kuvvetli nükleer qüç ve cılız nükleer kuvvetle beraber dört temel kuvvetten biridir. Yerçekimi dört temel kuvvetin en zayıfıdır, sadece hem de en önemlisidir.
Yerçekimi olmadan kainat fazlaca değişik bir yer olurdu. Yıldızlar, gezegenler ve galaksiler olmazdı. Kainat uçsuz bucaksız, boş bir boşluk olurdu.
Yerçekimi esrarengiz bir kuvvettir. Iyi mi çalıştığını tam olarak anlayamıyoruz, sadece bildiğimiz haliyle kainat için lüzumlu bulunduğunu biliyoruz.
Yerçekimi ve Kuantum Mekaniği
Yerçekimi, elektromanyetizma, kuvvetli nükleer qüç ve cılız nükleer kuvvetle beraber tabiatın temel kuvvetlerinden biridir. Evreni bir arada tutan kuvvettir ve gezegenlerin, yıldızların ve galaksilerin hareketinden mesuldür. Sadece yerçekimi hem de tabiatın en esrarengiz kuvvetlerinden biridir ve hemen hemen tam olarak anlaşılamamıştır.
Yerçekimini anlamanın zorluklarından biri, maddenin ve enerjinin atom ve atom altı düzeydeki davranışını tanımlayan kuram olan kuantum mekaniğinin çerçevesine uymuyor benzer biçimde görünmesidir. Kuantum mekaniği olasılıkçı bir teoridir, kısaca parçacıkların davranışını kesinlikler yerine olasılıklar açısından tanımlar. Öte taraftan yerçekimi, nesnelerin davranışını kesinlikler açısından tanımlayan deterministik bir teoridir.
Yerçekimi ile kuantum mekaniği arasındaki bu bariz uyumsuzluk, iki teoriyi uzlaştırmak için bir takım girişime yol açmıştır. Bir yaklaşım, yerçekimini kuantum mekaniği açısından tanımlayacak bir kuantum yerçekimi teorisi geliştirmektir. Başka bir yaklaşım, yerçekiminin deterministik teorisi fikrinden vazgeçip bunun yerine olasılıkçı bir kuram benimsemektir.
Kuantum yerçekimi teorisi arayışı, günümüz fiziğindeki en mühim zorluklardan biridir. Başarı göstermiş bir kuantum yerçekimi teorisi, yalnızca evreni en temel düzeyde anlamamıza destek olmakla kalmayacak, hem de kara delikler, Büyük Patlama ve öteki kozmolojik fenomenleri anlamamız için de çıkarımlar yapmış olacaktır.
IX. Yerçekimi ve Fiziğin Geleceği
Yerçekimi doğadaki en temel kuvvetlerden biridir ve evreni anlamamızda merkezi bir rol oynar. Sadece, yerçekimi ile alakalı hala anlamadığımız birçok gizem vardır. Sözgelişi, yerçekiminin kuantum düzeyinde iyi mi çalıştığını ya da elektromanyetizma benzer biçimde öteki kuvvetlerle iyi mi ilişkili bulunduğunu bilmiyoruz.
Bütün temel kuvvetleri açıklayacak birleşik bir fizik teorisi arayışı, çağdaş fiziğin en mühim hedeflerinden biridir. Birleşik bir kuram yalnızca yer çekimine dair daha derin bir anlak sağlamakla kalmayacak, hem de evrenin doğası ve kökenleri ile alakalı yeni bakış açılarına da yol açabilir.
Birleşik bir fizik teorisi geliştirmek için birçok değişik yaklaşım vardır. Bir yaklaşım, yerçekimini tanımlayan genel görelilik ile öteki temel kuvvetleri tanımlayan kuantum mekaniğini birleştirmenin bir yolunu bulmaya çalışmaktır. Başka bir yaklaşım ise, genel görelilikten değişik ilkelere dayanan yeni bir yerçekimi teorisi geliştirmeye çalışmaktır.
Birleşik bir fizik teorisi arayışı sıkıntılı ve iddialı bir girişimdir, sadece evreni anlamamız için eğer olmazsa olmazdır. Gerçekliğin doğasını tam olarak anlayacaksak, çağdaş fiziğin iki temel direğini uzlaştırmanın bir yolunu bulmalıyız: genel görelilik ve kuantum mekaniği.
S: Yerçekimi nelerdir?
A: Yerçekimi, nesneleri birbirine çeken kuvvettir. Elektromanyetizma, kuvvetli nükleer qüç ve cılız nükleer kuvvetle beraber tabiatın dört temel kuvvetinden biridir.
S: Yerçekimi kanunu nelerdir?
A: Yer çekimi kanunu, iki cisim arasındaki çekim kuvvetinin, cisimlerin kütlelerinin çarpımıyla doğru orantılı, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı bulunduğunu belirtir.
S: Evrensel kütle çekim sabiti nelerdir?
A: Evrensel kütle çekim sabiti, kütle çekim yasasında görülen bir sabittir. 6,67408 × 10−11 N m2 kilo−2’ye eşittir.
0 Yorum