II. Güneş
III. Gezegenler
IV. Cüce Gezegenler
V. Aylar
VI. Asteroitler
VII. Kuyrukluyıldızlar
VIII. Meteoroidler
IX. Kuiper Kuşağı
X. Oort Bulutu
Sık Sorulan Sorular
Hususiyet | Tarif |
---|---|
Güneş Sistemi | Güneş Sistemi, sekiz gezegen, bir cüce gezegen ve Güneş’in yörüngesinde dönen birçok uydu, asteroit, kuyruklu star ve meteoroidden oluşan bir topluluktur. |
Gezegensel Bulgu | Gezegen keşfi, feza görevleri vesilesiyle gezegenlerin, uyduların, asteroitlerin, kuyruklu yıldızların ve meteorların incelenmesidir. |
Feza Seyahati | Feza yolculuğu, insanların ve nesnelerin Dünya atmosferinin ötesine taşınmasıdır. |
Astronomi | Astronomi, Evreni ve içindekileri inceleyen bilim dalıdır. |
Astrofizik | Astrofizik, gök cisimlerinin ve olguların fizyolojik özelliklerini inceleyen bilim dalıdır. |
II. Güneş
Güneş, güneş sistemimizin merkezindeki yıldızdır. Fer ve sıcaklık yürüyerek parlayan gazlardan oluşan sıcak bir toptur. Güneş, güneş sistemimizdeki en büyük nesnedir ve güneş sisteminin hacminin %99,8’inden fazlasını oluşturur.
Güneş, Dünya’nın çapının ortalama 109 katıdır ve hacmi Dünya’nınkinin ortalama 330.000 katıdır. Güneş’in yüzey sıcaklığı ortalama 5.778 K (9.941 °F) ve çekirdek sıcaklığı ortalama 15 milyon K’dir (27 milyon °F).
Güneş, Dünya’daki hayat için enerji deposudur. Güneş’in ısısı ve ışığı, bitkilerin büyümek için gereksinim duyduğu enerjiyi sağlar ve Güneş’in yerçekimi, Dünya’yı Güneş’in çevresinde yörüngede meblağ.
Güneş sarı cüce bir yıldızdır. Sarı cüce yıldızlar Samanyolu galaksisindeki en yaygın star türüdür. Sarı cüce yıldızlar Güneş’in büyüklüğündedir ve hacmi Güneş’in ortalama 1,0-1,5 katıdır. Sarı cüce yıldızlar ortalama 10 milyar sene yaşar. Güneş hayat döngüsünün ortalama yarısındadır.
Güneş devamlı değişmektedir. Güneş’in yüzeyi güneş lekeleri isminde olan koyu lekelerle kaplıdır. Güneş lekeleri, çevresindeki alandan daha azca fer yaydıkları için karanlık gözüken Güneş’in yüzeyindeki daha soğuk alanlardır. Güneş lekeleri, Güneş’in manyetik alanı tarafınca oluşturulur. Güneş’in manyetik alanı ek olarak güneş parlamalarına ve koronal kütle atımlarına yol açar. Güneş parlamaları, uzaya ışınım salabilen ani enerji patlamalarıdır. Koronal kütle atımları, Güneş’in koronasından büyük plazma atılımlarıdır. Güneş parlamaları ve koronal kütle atımları Dünya atmosferini etkileyebilir ve elektrik kesintilerine ve telekomünikasyonlarda aksamalara niçin olabilir.
III. Gezegenler
Güneş sistemimizdeki gezegenler iki ana gruba ayrılır: iç gezegenler ve dış gezegenler. İç gezegenler Merkür, Venüs, Dünya ve Mars’tır. Tüm bunlar nispeten ufak ve kayalıktır ve Güneş’in çevresinde birbirine yakın bir halde dönerler. Dış gezegenler Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün’dür. Tüm bunlar oldukca daha büyük ve gazlıdır ve Güneş’in çevresinde birbirinden daha uzakta dönerler.
Her gezegenin kendine has benzersiz özellikleri vardır. Merkür, Güneş’e en yakın gezegendir ve güneş sistemimizdeki en ufak gezegendir. Venüs, Güneş’ten ikinci gezegendir ve çoğu zaman “Dünya’nın ikizi” olarak adlandırılır bu sebeple ebat ve kütle olarak Dünya’ya benzerdir. Dünya, Güneş’ten üçüncü gezegendir ve hayatı desteklediği malum tek gezegendir. Mars, Güneş’ten dördüncü gezegendir ve çoğu zaman kırmızımsı görünümü sebebiyle “Kızıl Gezegen” olarak adlandırılır.
Jüpiter, Güneş’ten beşinci gezegendir ve güneş sistemimizdeki en büyük gezegendir. Satürn, Güneş’ten altıncı gezegendir ve güzel halkalarıyla bilinir. Uranüs, Güneş’ten yedinci gezegendir ve kendi tarafında dönen tek gezegendir. Neptün, Güneş’ten sekizinci ve en uzak gezegendir.
IV. Cüce Gezegenler
Cüce gezegenler, Güneş’in çevresinde dönen sadece gezegen olarak kabul edilebilecek kadar büyük olmayan bir öbek nesnedir. Çoğu zaman Güneş sisteminin dış kısımlarında, Neptün’ün yörüngesinin ötesinde bulunurlar. Cüce gezegenler içinde Plüton, Eris, Makemake, Haumea ve Sedna bulunur.
Plüton, cüce gezegenlerin en büyüğü ve en bilinenidir. 1930’da ortaya çıkarıldı ve başlarda güneş sistemimizin dokuzuncu gezegeni olarak kabul edildi. Sadece, 2006’da Internasyonal Astronomi Donanması (IAU), Plüton ve ona benzer öteki nesneleri hariç tutmak için “gezegen” kavramını yine tanımladı.
Eris, ikinci en büyük cüce gezegendir ve Plüton ile neredeyse aynı boyuttadır. 2005 senesinde ortaya çıkarılmıştır ve Neptün yörüngesinin ötesinde buzlu nesnelerin bulunmuş olduğu bir bölge olan Kuiper Kuşağı’nda yer almıştır.
Makemake, üçüncü büyük cüce gezegendir ve Plüton’un ortalama üçte biri büyüklüğündedir. 2005 senesinde ortaya çıkarılmıştır ve Kuiper Kuşağı’nın ötesinde buzlu nesnelerin bulunmuş olduğu bir bölge olan dağınık diskte yer almıştır.
Haumea, dördüncü büyük cüce gezegendir ve Plüton’un ortalama beşte biri büyüklüğündedir. 2003 senesinde ortaya çıkarılmıştır ve dağınık diskte yer almıştır.
Sedna, beşinci en büyük cüce gezegendir ve Plüton’un ortalama onda biri büyüklüğündedir. 2004 senesinde ortaya çıkarılmıştır ve güneş sistemini çevreleyen buzlu nesnelerden oluşan bir bölge olan Oort Bulutu’nda yer almıştır.
Cüce gezegenler, bilim adamları tarafınca hala incelenen büyüleyici ve esrarlı bir nesne grubudur. Güneş sistemimizin erken geçmişine dair bir görüş açısı sağlarlar ve iyi mi oluştuğunu anlamamıza destek olurlar.
V. Aylar
Güneş sisteminin uyduları büyüleyici ve muhtelif bir nesne grubudur. Boyutları ufak, gayri muntazam gövdelerden gezegenlerle karşılaştırılabilir büyüklükteki büyük, küresel dünyalara kadar değişmiş olur. Güneş sisteminin uyduları gezegenlerinin çevresinde muhtelif şekillerde rotatif ve ev sahibi gezegenlerinin evrimi üstünde mühim bir etkiye haiz olabilirler.
Güneş sisteminin uyduları iki ana gruba ayrılır: tertipli uydular ve gayri muntazam uydular. Tertipli uydular, gezegenlerinin çevresinde gezegenin dönüşüyle aynı yönde dönen ve nispeten dairesel yörüngelere haiz olanlardır. Gayri muntazam uydular, gezegenlerinin çevresinde gezegenin dönüşünün ters yönünde dönen ve daha eksantrik yörüngelere haiz olanlardır.
Güneş sisteminin tertipli uydularının, gezegenlerin kendilerini gerçekleştiren aynı madde diskinden oluştuğu düşünülüyor. Gayri muntazam uyduların, oluştuktan sonrasında gezegenler tarafınca yakalandığı düşünülüyor.
Güneş sisteminin uyduları, ev sahibi gezegenlerinin evriminde muhtelif roller oynarlar. Su ve öteki kaynaklar sağlayabilirler, asteroitlerden ve kuyruklu yıldızlardan gelen darbelere karşı bir kalkan rolü görebilirler ve gezegenin dönüşünü ve iklimini etkileyebilirler.
Güneş sisteminin uyduları, güneş sistemimizin büyüleyici ve mühim bir parçasıdır. Evrenin çeşitliliğinin ve güzelliğinin bir kanıtıdırlar.
VI. Asteroitler
Asteroitler, Güneş’in çevresinde dönen ufak, kayalık nesnelerdir. Çoğu zaman Mars ve Jüpiter’in yörüngeleri içinde bulunan asteroit kuşağında bulunurlar. Asteroitlerin boyutları birkaç metreden yüzlerce kilometreye kadar değişmiş olur. En büyük asteroit olan Ceres, ortalama 950 kilometre çapındadır.
Asteroitlerin erken güneş sisteminin kalıntıları olduğu düşünülüyor. Gezegenler oluşurken oluştukları düşünülüyor sadece herhangi bir gezegenin parçası olmadılar. Bunun yerine ufak, bağımsız nesneler olarak kaldılar.
Asteroitler önemlidir bu sebeple erken güneş sistemi ile alakalı informasyon sağlayabilirler. Ek olarak metaller ve mineraller şeklinde kıymetli malzemelerin deposu da olabilirler.
Asteroitler feza araştırmaları için de bir tehlikedir. Feza araçlarıyla çarpışarak hasara yahut hatta yıkıma niçin olabilirler. Bunu önlemek için feza araçları asteroitleri tespit edebilen ve çarpışmalardan kaçınmalarına destek olabilen sensörlerle donatılmıştır.
Asteroitler güneş sistemimizin büyüleyici bir parçasıdır. Güneş sisteminin ilk günlerini hatırlatır ve feza araştırmalarının geleceğine dair bir görüş açısı sunarlar.
VII. Kuyrukluyıldızlar
Kuyrukluyıldızlar, Güneş’in çevresinde dönen ufak, buzlu cisimlerdir. Çoğu zaman buz, toz ve kaya karışımından oluşurlar. Bir kuyrukluyıldız Güneş’e yaklaştığında, yüzeyindeki buz buharlaşmaya adım atar ve uzun, parlayan bir kuyruk oluşturur. Kuyrukluyıldızlar Güneş’in çevresinde dönerken Dünya’dan görülebilir ve ara ara fazlaca olağanüstü olabilirler.
Kuyrukluyıldızların erken güneş sisteminin kalıntıları olduğu düşünülüyor. Gezegenlerle aynı feza bölgesinde oluştukları düşünülüyor, sadece daha uzak yörüngelere fırlatılmışlar. Kuyrukluyıldızların Güneş’in çevresinde dönmesi yüz binlerce hatta milyonlarca sene sürebilir.
Bir kuyrukluyıldız Güneş’e yaklaştığında, Güneş’ten gelen sıcaklık yüzeyindeki buzun buharlaşmasına yol açar. Bu, Dünya’dan görülebilen uzun, parlayan bir kuyruk yaratır. Kuyrukluyıldız kuyrukları yüz binlerce kilometre uzunlukta olabilir.
Kuyrukluyıldızlar gece gökyüzünde nispeten nadir bulunan bir görüntüdür. Sadece, ara ara fazlaca olağanüstü olabilirler. Tarihteki en meşhur kuyrukluyıldız, her 76 yılda bir Dünya’ya dönen Halley Kuyrukluyıldızı’dır. Halley Kuyrukluyıldızı son olarak 1986’da görüldü ve 2061’de geri dönecek.
Kuyrukluyıldızlar güneş sisteminin büyüleyici bir parçasıdır. Güneş sisteminin erken tarihinin bir hatırlatıcısıdır ve bizlere gezegenimizin oluşumu ile alakalı kıymetli içgörüler sağlayabilirler.
Meteoritler
Meteoritler, Güneş’in yörüngesinde dönen ufak kaya yahut metal parçalarıdır. Boyutları bir kum tanesinden ufak bir otomobile kadar değişmiş olur. Bir çok meteorit, Mars ve Jüpiter’in yörüngeleri içinde bulunan asteroit kuşağında bulunur. Sadece birtakım meteoritler, Dünya yörüngesinin yakınında, iç güneş sisteminde de bulunabilir.
Bir meteoroid Dünya atmosferine girdiğinde, sürtünme sebebiyle ısınmaya adım atar. Sıcaklık, meteoroidin parlamasına ve bir kayan star olarak görünür hale gelmesine yol açar. Bir çok meteoroid yere gelmeden önce atmosferde tamamen yanar. Sadece birtakım meteoroidler atmosferdeki yolculuğu atlatıp Dünya yüzeyine iner. Bu meteorlara meteorit denir.
Meteoritler demir, taş ve karbonlu araç-gereç şeklinde muhtelif malzemelerden oluşabilir. Ek olarak elmas ve altın şeklinde Dünya’da bulunmayan mineraller de içerebilirler. Meteoritler bilim adamlarına güneş sisteminin zamanı ile alakalı kıymetli bilgiler sağlayabilir.
IX. Kuiper Kuşağı
Kuiper Kuşağı, Plüton şeklinde cüce gezegenler de dahil olmak suretiyle birçok buzlu nesneye ev sahipliği meydana getiren, Neptün yörüngesinin ötesindeki bir feza bölgesidir. Kuiper Kuşağı’nın, iç güneş sistemine giren birçok kuyruklu yıldızın deposu olduğu düşünülmektedir.
Kuiper Kuşağı, Güneş’ten ortalama 30 ila AU uzaklıkta uzanan geniş bir feza bölgesidir. Ufak çakıl taşlarından cüce gezegenlere kadar değişen boyutlarda milyarlarca nesne ihtiva ettiği düşünülmektedir. Kuiper Kuşağı’ndaki en büyük nesneler Plüton, Eris ve Makemake şeklinde cüce gezegenlerdir.
Kuiper Kuşağı’nın erken güneş sisteminin kalıntıları olduğu düşünülüyor. Güneş sistemi oluşurken, gezegenler Güneş’i çevreleyen bir gaz ve toz diskinden oluşmuştu. Bu diskteki materyalin bir bölümü gezegenlere çekilemeyecek kadar Güneş’ten uzaktı ve Kuiper Kuşağı’nı oluşturdu.
Kuiper Kuşağı, sıcaklıkları ortalama -200 ila -300 santigrat aşama içinde değişen nispeten soğuk bir feza bölgesidir. Bunun sebebi, Kuiper Kuşağı’nın Güneş’ten uzakta yer alması ve oldukca fazla güneş ışığı almamasıdır.
Kuiper Kuşağı, birçok kuyrukluyıldızın deposu olduğundan uzayın mühim bir bölgesidir. Kuyrukluyıldızlar, Güneş’in çevresinde dönen buzlu nesnelerdir. Kuiper Kuşağı’ndan kaynaklandıkları düşünülür ve ara ara gezegenlerle olan kütle çekimsel etkileşimler kararı iç güneş sistemine fırlatılırlar.
Kuyrukluyıldızlar önemlidir bu sebeple Dünya’ya su ve öteki maddeleri getirebilirler. Ek olarak Dünya’ya çarptıklarında hasara da niçin olabilirler.
S: Gezegen ile cüce gezegen arasındaki ayrım nelerdir?
A: Bir gezegen, bir yıldızın yörüngesinde dönen ve kendi yer çekiminin onu küresel bir şekle sokmasına kafi gelecek kadar büyük bir gök cismidir. Bir cüce gezegen, bir yıldızın yörüngesinde dönen, kendi yer çekiminin onu küresel bir şekle sokmasına kafi gelecek kadar büyük bir gök cismidir, sadece yörüngesini öteki nesnelerden temizlememiştir.
S: Güneş sistemimizdeki en büyük gezegen hangisidir?
A: Jüpiter, güneş sistemimizdeki en büyük gezegendir. Çapı ortalama 143.000 kilometredir, bu da Dünya’nın çapının 11 katından fazladır.
S: Güneş sistemimizdeki en ufak gezegen hangisidir?
A: Merkür, güneş sistemimizdeki en ufak gezegendir. Çapı ortalama 4.880 kilometredir, bu da Dünya’nın çapının ortalama üçte biridir.
0 Yorum